Altın veya gümüşten yapılmış bir kabı, odanın süslenmesi için ödünç vermede herhangi bir sakınca yoktur. Ancak, haram bir maksat için ödünç verilirse, ariyet batıldır. |
Sütünden ve yününden yararlanılması için bir koyunu veya dişi bir hayvanla çiftleştirmek için erkek bir hayvanı ödünç vermenin sakıncası yoktur. |
Ariyet olarak alınan mal, sahibine, sahibinin velisine veya vekiline teslim edildikten sonra telef olursa, ariyet alan kimse tazminat ödemez. Aksi hâlde ariyet alan kimse, o malı sahibinin normalde götürdüğü yere götürse, örneğin ödünç alınan atı sahibinin o at için yaptırdığı ahıra götürüp bağlasa bile, tazminat ödemelidir. |
Necis olan bir şey, yeme ve içme işinde kullanılmak üzere ariyet verilirse, onun necis olduğu ariyet alan kimseye söylenmelidir. |
Ariyet olarak alınan şey, sahibinin izni olmadan başkasına ariyet veya kira olarak verilmez. |
İnsan, ariyet olarak aldığı bir şeyi sahibinin izniyle başkasına ödünç verdikten sonra ölür veya deli olursa, ikinci kişinin ariyeti batıl olmaz. |
Ödünç aldığı bir malın gasp edilmiş olduğunu bilen kimse, onu asıl sahibine ulaştırmalıdır; tekrar ariyet verene iade edemez. |
Malın gasp edilmiş olduğunu bildiği hâlde ödünç alan kimse, ondan yararlanır ve o mal onun yanında telef olursa, mal sahibi malın bedelini ondan veya onu gasp edip ödünç verenden alabilir. Hatta kullanılarak elde edilen menfaatin bedelini de ariyet alan veya veren şahıstan talep edebilir. Eğer mal sahibi malın veya menfaatin bedelini ariyet alan kimseden alırsa, ariyet alan kimse, mal sahibine ödediği tazminatı ariyet veren şahıstan talep edemez. |
İnsan, malın gasp edilmiş olduğunu bilmeyerek ödünç aldıktan sonra telef eder ve mal sahibi de malın bedelini ondan alırsa, mal sahibine ödediği tazminatı ariyet veren kimseden alabilir. Ancak, ariyet olarak aldığı şey, altın ve gümüş olur veya ariyet alırken telef olduğu takdirde tazminatı kendisinin ödemesi şart koşulursa, bu durumda mal sahibine ödediği tazminatı, ariyet veren kimseden talep edemez. |