• Nombre de visites :
  • 2191
  • 20/1/2012
  • Date :

Arkadaşlık (5)

arkadaşlık

ـ ثَلاثَةٌ يُوجِبْنَ الْمَحَبَّةَ: الدّينُ‌، وَ التَّواضُعُ، وَ السَّخاءُ.

Üç şey dostluğa sebep olur: Din (dindarlık), tevazu ve cömertlik. /4678

ـ ثَلاثٌ يُوجِبْنَ الْمَحَبَّةَ: حُسْنُ الخُلْق‌ِ، وَ حُسْنُ الرِّفْق‌ِ، وَ التَّواضُعُ.

Üç şey dostluğun sebebidir: Güzel ahlak, (insanlarla) iyi geçinme ve tevazu. /4684

ـ خَيْرُ الاِخْتِيار مُوادَّةُ الأخْيارِ.

İyilerle dost olmak en iyi seçimdir. /4982

ـ رَأسُ العَقْلِ التَّوَدُّدُ إلَي النّاسِ.

Halkla dost olmak aklın başıdır. /5246

ـ رُبَّ مُتَوَدِّدٍ مُتَصَنِّعٍ.

Nice dostlar var ki dostlukları yapmacıktır. /5277

ـ سَلُوا القُلُوبَ عَنِ الْمَودّاتِ: فَإنَّها شَواهِدُ لاتَقْبَلُ الرُّشا.

Dostlukları kalplerden sorun; zira kalpler, rüşvet kabul etmeyen tanıklardır. /5641

ـ صِحَّةُ الوُدِّمِنْ كَرَمِ العَهْدِ.

Gerçek dostluk ahdin yüceliğindendir. /5815

ـ فِي الضّيق‌ِ وَالشِّدَّةِ يَظْهَرُ حُسْنُ المَوَدَّةِ.

Dostluğun güzelliği, iyi ve kötü günlerde belli olur. /6511

ـ كُلُّ مَوَدَّةٍ مَبْنِيَّةٍ عَلي غَيْرِ ذاتِ اللهِ ضَلالٌ وَ الاِعْتِمادُ عَلَيْها مُحالٌ.

Allah'ın dışında bir şey üzerine kurulan dostluk sapıklıktır ve ona asla güvenilmez. /6915

ـ كُنْ لِلْوُدِّ حافِظاً وَ إنْ لَمْ تَجِدْ مُحافِظاً.

Koruyucu bulmasan da (sen) dostluğu koru. /7175

ـ مَنْ خَلُصَتْ مَوَدَّتُهُ اُحْتُمِلَتْ دالَّتُهُ.

Dostluğu halis olanın nazı çekilir. /8003

ـ مَنْ وادَّ السَّخيفَ أعْرَبَ عَنْ سَخَفِهِ.

Aklı az olanla dostluk kuran, kendi aklının azlığını ortaya koyar. /8229

ـ مَنْ وادَّكَ لأمْرٍ وَلّي عِنْدَ اِنْقِضائِهِ.

Allah için değil de işinden dolayı seninle dost olan, işi bittikten sonra sırt çevirir. /8552

ـ مَا اسْتُجْلِبَتِ الْمَحَبَّةُ بِمِثْلِ السَّخاءِ، وَ الرِّفْق‌ِ، وَ حُسْنِ الخُلْق‌ِ.

Dostluğu kazandıran en önemli etkenler; cömertlik, iyi geçinmek ve güzel ahlaktır. /9561

ـ ما أخْلَصَ الْمَوَدَّةَ مَنْ لَمْ يَنْصَحْ.

Nasihat etmeyen, dostluğunda sanimi değildir. /9580

ـ مَوَدَّةُ ذَوي الدّينِ يَطيئَةُ الإنْقِطاعِ، دائِمَةُ الثَّباتِ وَ الْبَقاءِ.

Dindarların dostluğu; geç kesilen kalıcı ve bâkidir. /9806

ـ مَوَدَّةُ‌ الأحْمَقِ كَشَجَرَةِ النّارِ، يَأْكُلُ بَعْضُها بَعْضا.

Ahmağın dostluğu, ateşe atılmış ağaç gibidir, kendi kendisini yer. /9827

ـ مَوَدَّةُ الْحَمْقي تَزُولُ كَما يَزُولُ السَّرابُ، وَ تُقْشِعُ كَما يُقْشِعُ الضَّبابُ.

Ahmakların dostluğu, serabın kaybolduğu gibi kaybolur ve bulutların yeryüzünde sis olarak dağıldığı gibi dağılır gider. /9828

ـ مَوَدَّةُ الْجُهّالِ مُتَغَيِّرَةُ الأحْوالِ وَ شيكَةُ الاِنْتِقالِ.

Cahillerin dostluğu değişkendir çabucak değişiverir. /9833

ـ مَوَدَّةُ العَوامِّ تَنْقَطِعُ كَانْقِطاعِ السَّحابِ، وَ تَنْقَشِعُ كَما يَنْقَشِعُ السَّرابُ.

Avamın dostluğu, bulutların dağıldığı gibi dağılır; serap gibi yok olur. /9872

ـ وُدُّ أبْناءِ الدُّنْيا يَنْقَطِعُ لانْقِطاعِ أسْبابِهِ.

Dünya çocuklarının (bağlı olanların) dostluğu, bağlılık sebeplerinin kesilmesiyle kesilecektir. /10117

Gureru’l-Hikem ve Dureru’l-Kelim


Arkadaşlık (4)

Arkadaşlık (3)

Arkadaşlık (2)

Arkadaşlık (1)

Dostluk ve Arkadaşlık-3

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)